Ülkemizde gün geçmiyor ki bir kadın daha öldürülmesin.
Herhalde günde ortalama beş kadın erkekler tarafından katlediliyor. Son kurban
maalesef kentimiz Antalya’dan,santral mahallesinde Halil K isimli şahıs imam nikahlı eşini bir başkasıyla ilişkisi
olduğunu iddia ederek dört kurşunla öldürdü .
Her gün bu tarz bahanelerle kadınlar adeta bir kırıma tabi
tutuluyor. Maalesef artık bu cinayetler
trafik kazaları gibi sıradan haberler haline dönüştü. Barışma teklifine olumlu
yanıt alamayan erkek nedense hemen cinnete bağlıyor ya kurşun yağmuruna tutuyor
ya bıçaklıyor kadının yaşamına son veriyor. Şanslı olan kurtuluyor demek
isterdim ama ne mümkün ölmediyse hastaneye kadar takip ediliyor muhakkak
yaşamdan koparılıyor. Dünyanın başka
yerinde olsa yer yerinden oynar siyasi iktidar istifa etmek zorunda kalırdı.
Maalesef bizim ülkemizi yönetenler döneminde kadın cinayetleri yüzde bin
dörtyüz artmış durumunda. Bu durum siyasi iktidarın pekte umurunda değil. Kadın
bakanlığının ismine bile tahammülleri yok adını aile bakanlığı yapı verdiler.
Onların zihniyetine göre kadın evinde oturmalı üç çocuk doğurmalı ve ailenin
mutluluğu için ev işlerini yapmalı. Zaten başbakan ne diyor kadın erkek
eşitliği diyorlar hiç kadınla erkek eşit olur mu. Olmuyor da zaten kadın
toplumun her katmanında ayrımcılığa tabi tutuluyor,şiddet görüyor. Bunlar
medyaya yansıyanlar ya medyaya yansımayan kaç evde kadın şiddete maruz kalıyor
siz düşünün.
Memleketimizin
yargısı da erkek egemen zihniyetin yargısı olduğunu her seferinde gösteriyor.
Son N.Ç kararı bunun en somut örneği. On üç yaşında bir kızın yirmi altı
erkekle kendi rızasıyla birlikte olabileceğine karar verebilen hakimlerin hukuk
bilgisinden değil insanlığından şüphe etmek gerekir. Tecavüze uğrayan kadını
tecavüzcüsüyle evlendirilmesini savunan yargı üyeleri bile var bu ülkede. Yargı böylede emniyet farklımı defalarca
şikayet almalarına rağmen kadınları korumuyor hatta ikna edip kocalarının yanına
göndermeye çalışıyor. Medyada kadın istismarında sınır tanımıyor adeta tecavüzü
özendiren yayınlar yapıyor,gazete sayfalarında bıçaklanmış kadın resimleri
sergileniyor. Görüldüğü gibi erkek egemen zihniyet tüm kurumların iliklerine
işlemiş durumda. AKP’nin bu duruma bir
itirazı olacağını sanmıyorum.
Bunca kadın adeta soy kırıma uğrarken ülkemde yer yerinde
oynaması gerekirken yaprak bile kıpırdamıyor. Kimse bir şey yapmıyor demiyorum
yapanlar elbette var ama kolektif bir tepkiyi topyekün bir karşı duruşu henüz örgütlene
bilmiş değil. Daha kaç kadının ölmesi gerekiyor ki bir ses seda verelim. Tamam
siyasi iktidardan bir şey beklemek anlamsız,ama biz sosyalistlerin bu duruma
bir dur demesi gerekiyor. Sosyalist partiler başta olmak üzere sendikalar ve
meslek odalarında destek olacağı ses getirecek eylemler düzenlenmeli. Elbette
salt eylemlerle kadın cinayetleri durmayacaktır ama en azından ülkemiz insanı
bir başını kaldırıp bakması sağlana bilir,toplumsal bir duyarlılık yarata
bilir.