Beşiktaş
son iki gündür büyük çalkantılar yaşıyor. Önce, Reza ZARRAP’ın Beşiktaş’a
kongre üyesi olacağı haberleri düştü. Ayrıca Zarrap’ın Beşiktaş’ın yapımı devam
eden Vodafone Arena’dan loca aldığı da iddia edildi. Bu iddialar taraftarı
ayağa kaldırdı. Nasıl kaldırmasın, her türlü kirli işe bulaşmış bir isim,
Beşiktaş’a kongre üyesi oluyordu.
Beşiktaşlılar olarak daha bunun şokunu atlatamadan, ikinci büyük şoku
yaşadık. İcra memurları kulübün kapısına dayanmış, hacze gelmişlerdi. Asırlık
kulüp haczediliyordu. Beşiktaş’ın başına
musallat olmuş en büyük belalardan biri olan Yıldırım DEMİRÖREN’in
marifetlerinden biriyle daha karşı karşıyaydı kulüp. Saha içi reklam panolarını
Aktif Reklam’a kiralayan Demirören yönetimi, daha sonra anlaşmayı tek taraflı
feshetmiş. Yapılan anlaşma gereği tek
taraflı fesihten doğan tazminat yükü, Fikret ORMAN yönetimine kalmış. Daha önceki
alacaklar gibi. Aktif Reklamla yapılan görüşmeler sonucu borç ödenmiş. Ancak
gecikmeli ödenen borçtan dolayı, ne hikmetse, Aktif Reklam şov yapar gibi
kulübün kapısına kameralar eşliğinde dayandı.
Bir
gün önce Reza ZARRAP’ın Beşiktaş’a kongre üyesi olduğu ve loca aldığı haberi
servis ediliyor, ertesi gün kulübün kapısına icra memurları dayanıyor. Bunlar
hep tesadüf tabii. Yoksa birileri Beşiktaş kulübünü borç batağında gösterip,
Reza ZARRAP’a razı etmeye mi çalışıyor?
Tüm
bu olaylar yaşanırken, kulüp başkanı resmi açıklamayı daha bugün yapıyor ve “Reza
ZARRAP’ın Beşiktaş’a kongre üyesi olmasında bir sakınca görmediğini, bu
değirmenin suyu nerden geliyor?” diyerek “para lazım o da loca almış, ne var
bunda?” demeye getiriyor.
Fikret
ORMAN, Reza ZARRAP’ı tanımıyorsa, biz anlatalım kendisine. Reza ZARRAP, 17-25
Aralık yolsuzluk operasyonunda gözaltına alındı. Hakkındaki iddialar şunlar:
Yolsuzluk olayında adı geçen AKP’li eski bakanlara ve oğullarına rüşvet vermek.
Bu rüşvetler sayesinde, Türk vatandaşı
olması, trafik uygulamalarının durdurulması, Reza ZARRAP hakkında basında çıkan
olumsuz haberlerin durdurulması, rüşvet karşılığı emniyet müdürünü sürdürtmek vb.
Rüşvet vermenin dışında kurduğu paravan şirketlerle kara para aklamak, hayali
ihracat, yasadışı altın ticareti ve saymakla bitmeyecek bir sürü rezalet.
Fikret ORMAN bunların hiçbirinden haberdar değilmiş gibi, bir de bugün yaptığı
basın toplantısında alay edercesine soruyor; “Bu Reza ZARRAB suçlu mudur? Bu
arkadaş aranıyor mu? Bu arkadaş eroin kaçakçısı mı? Polisler peşinde mi?” Reza
ZARRAP’ın nasıl soruşturmadan kurtulduğunu, peşinde olan polislere de ne
olduğunu sağır sultan biliyor ama bizim başkan nedense hiçbir şeyden haberdar
değil. Herhalde kendisi başka bir ülkede yaşıyor ve Beşiktaş’ı oradan
yönetiyor.
Beşiktaş
maddi açıdan ilk defa zor günler geçirmiyor. Daha öncede zorluklar yaşamış ama
bu zorlukları taraftarının, yöneticisinin, Beşiktaş’ı sevenlerin desteğiyle
aşmasını bilmişti. Adı yolsuzlukla, rüşvetle ihaleye fesat karıştırmış birinin
parasına muhtaç olacak bir kulüp asla değildir, Beşiktaş. Haksız yere şampiyon
olmaktansa şerefli ikinciliğe razı olmuş bir kulüple böyle bir kişinin isminin
yan yana anılması bir züldür. Reza ZARRAP Beşiktaş’a kongre üyesi yapılarak,
Beşiktaş üzerinden ne dolaplar döndüğünün kokusu er geç ortaya çıkacaktır.
Böyle kirli adamların Beşiktaş üzerinden prim yapmaya çalışmalarına, müsaade
edilmemeli. Müsaade etmek isteyenlere efsane başkan Süleyman SEBA’nın şu
tavrını hatırlatırım; “Beşiktaş 3. kez
üst üste şampiyon olduğunda, o zamanlar futbol üstünden prim yapmaya çalışan Başbakan
Özal’ın eşi Semra ÖZAL, şampiyonluk kutlamasını sırça köşklerinden, fildişi
kulelerinden birinde düzenlemek istediğini söylediğinde, Süleyman SEBA’nın
verdiği cevap bugüne kadar sporun iktidarlara attığı en güzel tokattı: ‘Hanımefendi,
Beşiktaş tarihi olarak halkın takımıdır ve her zaman halkın takımı olarak
kalacaktır*’”
Evet,
Beşiktaş halkın takımıdır ve hep öyle kalacaktır. Ama maalesef artık bunu
söyleyecek, yürekli bir başka Süleyman SEBA yok. Her şey zaten “Ahmet DURSUN,
Seba gitsin ”tezahüratıyla değişti. Seba gitti, ama onunla birlikte
Beşiktaşlılıkla ilgili tüm değerlerde gitti. İş bitirici, ihale kovalayıcı,
iktidar sevici yöneticiler türedi. Beşiktaş’ı değil, kendi menfaatlerini
sevdiler. Ve 112 yıllık koca kulüp, bugün Reza ZARRAP gibi biriyle anılır oldu.
O
eski yöneticiler artık kalmamış olabilir ama Beşiktaş taraftarı tüm değerlerinin
arkasındadır. Reza ZARRAP o locada olacaksa, karşısında da Beşiktaş taraftarı
olacak. O locada oturamayacak, Beşiktaş’ın şanlı adını kirletemeyecek.
Bugün
Beşiktaş’ın efsane futbolcusu, kaptanı Hakkı YETEN’in ölüm yıldönümü, bir kere
daha saygıyla anıyor ve tekrar herkese hatırlatıyoruz: Beşiktaş “parası
yetenlerin değil, Hakkı Yetenlerin takımıdır.”
*http://www.aliece.com/2013/04/sadece-suleyman-seba/