Turizm Antalya’nın can damarı
durumunda. 80’li yıllarda turizme kapısını açan Antalya, geride kalan yıllarda
büyük bir sıçrama yaparak, turizmin başkenti unvanını almış durumda. İlk
zamanlar yıl içinde binli rakamlarla anılan turist sayıları, şuanda on
milyonlarla ifade ediliyor. Türkiye’ye gelen her üç turistten biri Antalya’ya
geliyor. Durum böyle olunca kentin ana gelir kalemi de turizm durumunda. Yüz
binlerce insan doğrudan ya da dolaylı olarak geçimini turizmden sağlıyor.
Antalya’ya gelen yabancı turistlerde
aslan payı Almanya ve Rusya’ya ait. Ama son zamanlarda Rusya’da yaşanan
gelişmelere bağlı olarak, Rus turistlerin gelişinde büyük bir düşüş yaşanıyor.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) verilerine* göre
Rusya’daki düşüşün %40’a yaklaştığı, 2015 yılının ilk dört aylık döneminde
ziyaretçi sayısının da %12 gerilediği ifade ediliyor. Geçen yılın aynı
döneminde 1 milyon 315 bin kişi olan turist sayısı, bu yılın ilk dört ayında 1
milyon 148 bin kişiye düşmüş durumda.
Benzer bir gerileme Hollanda içinde
geçerli. Hollanda’daki düşüşün oranı %26. Geçen yıl Hollanda’ dan 102 bin
turist gelirken, bu yıl bu rakam 75 bin dolayına gerilemiş durumda.
Newroz tatili süresince çokça gördüğümüz
İranlı turistlerinde aslında bu yıl Türkiye’yi tercih etmedikleri görülüyor.
İranlılardaki düşüşün oranı %22’ye ulaşmış durumda.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen gelen
yabancı turist sayısında %4’lük bir artış söz konusu olsa da beklentilerin çok
altında.
Rus ekonomisinde ki daralma sürecek
Rusya’daki düşüşün ana faktörü elbetteki
Rusya’da yaşanan ekonomik kriz. Özellikle de Ukrayna ile Rusya arasındaki
krizle birlikte ABD ve AB’nin Rusya’yı ekonomik olarak baskı altında tutmaya
çalışması doğrudan Türkiye turizmini ve Antalya’yı da etkilemiş durumda.
Özellikle Rusya’dan turist getiren acentelerin ardı sıra iflas etmeleri bu
yansımanın ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde
Rusya ekonomisindeki daralmanın süreceği düşünülüyor. Bu daralmadan Türkiye
turizmi ve Antalya’nın da etkileneceği açık. AKTOB verilerine göre gelen Rus
turistlerin %75’i otellerde konaklıyor, %80’i ise paket turlarla ülkemize
geliyor. Gelen Rus turistlerin %90’ı tatil amaçlı ülkemize geliyor. Ülkemize
gelen Rus turistlerin tatil için il tercihi Antalya oluyor. Antalya Rusların
%78’ini ağırlıyor. Bu istatistikleri dikkate aldığımızda, Rusya’da yaşanan
krizin turizme etkisinin ne kadar büyük olduğu daha anlaşılır oluyor.
Suriye ile savaş turizmin ölüm fermanı
olacaktır.
Ülkemizi, haliyle turizmi ve Antalya’yı
asıl etkileyecek büyük felaket, Suriye’ye olası bir askeri müdahale olacaktır.
İktidarın, özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mezhepçi bir körlükle ve
saplantılı bir şekilde yürüttükleri Suriye politikası, bir çıkmaz sokağa girmiş
durumda. Türkiye, Suriye’de savaşan cihatçı teröristlerin üssüne dönüşmüş
durumda. AKP iktidarının da bu çeteleri desteklediğini duymayan kalmadı.
İktidarın bu çetelerin elini güçlendirmek ve tampon bölge oluşturmak için
askeri bir operasyon yapmak istediği biliniyor. Son günlerde, bu konuda, Suudi
Arabistan ve Katar’la işbirliği artmış durumda. Suud iktidarının İran’ın
bölgede gelişen etkisini kırmak için, Yemen’de denediği askeri müdahale
seçeneğini, Suriye’de de denemek istediği anlaşılıyor. Bu iş için de en
kullanışlı ülke olarak Türkiye’yi görüyorlar. ABD’nin kendisinin doğrudan
içinde olmayacağı bu askeri müdahaleye yeşil ışık yakması olası.
AKP özellikle içte hem seçim süreci hem
ekonomik gidişat açısından sıkışmış durumda. Bu sıkışmışlığı açmak, iktidarını
daha da perçinlemek için olası bir savaştan kaçınmayacaktır. Uluslararası
konjonktür uygun olursa, siz bunu “ABD yeşil ışık yakarsa” diye okuyun, hemen
savaş seçeneğini devreye sokacaktır.
Bu savaş ülkeyi dönülmesi güç bir
sürece sokacaktır. Bu süreç bu yazının konusunu aştığından, buna şimdilik
değinmiyorum. Olası savaş Antalya içinde büyük bir buhran demektir. Antalya
ekonomisi adeta turizme göbekten bağlı konumda. Rusya’daki çalkantının turizme
etkisini yukarıda uzun uzun anlattım. Rusya’nın Kırım’la gayri resmi savaş
durumu turizmi bu şekilde vurmuşken, Suriye ile savaş durumunda ülkemizin
turizminin dibe vurması kaçınılmazdır.
Turizmin gerilemesi bu sektörde çalışan
yüz binlerce kişinin işsiz kalması ve turizme bağlı diğer sektörlerinde çökmesi
demektir. Turizmi ve Antalya’yı sancılı günler bekliyor.
*http://www.aktob.org.tr/pdf/rusya.analiz.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder