Recep Tayyip ERDOĞAN’ın her sıkıştığı dönemde imdadına yetişen Deniz BAYKAL, yine sahnede. 7 Haziran seçimlerinden sonra iki gün ortada görünmeyen, sesi soluğu çıkmayan Erdoğan hemen Deniz BAYKAL’ı aramış, oda koşarak gitmişti. Çeşitli açıklamalar yapılsa da halen ne konuşulduğu, tam olarak neyin pazarlığı yapıldığı bir muamma.
Recep
Tayyip ERDOĞAN’ın ülkenin yönetim şeklinin değiştiğini ilan ettiği, seçim
sonrası hükümet kurdurmadığı, ülkeyi kanlı bir sürece soktuğu, kaçak saray merkezli
tek adam rejiminin kurulmaya çalışıldığı bir dönemdeyiz.
Siyasi
krizle birlikte ekonomik krizde derinleşmekte. Dolar sürekli yükselirken, Türk
Lirası değer kaybediyor. Emekçilerin ücretleri erirken, hayat pahalılığı her
geçen gün artıyor. Bu işin sorumlularıysa, tam bir vurdumduymazlık içindeler.
Toplumun
önemli bir kesimi, yaşanan bu tablonun baş sorumlusunun kaçak saray olduğunun
farkında. AKP ve kaçak saray, toplumda
yükselen hatta yükselebilecek sesleri kıstırmak için sıkıyönetim dönemlerini
aratmayan bir baskıyla ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Kürt illerinde OHAL dönemine
geri dönülürken, batıda en küçük demokratik eylemler bile bastırılmaya
çalışılıyor.
Baykal’ın
mensubu olduğu CHP’nin Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU, “sivil darbeyle karşı
karşıyayız. Hükümet kurulamasının baş sorumlu Erdoğan’dır. Akan kanın sorumlusu
kaçak sarayda oturuyor” diyor. Toplumun önemli bir kesimi, akan kanın
sorumlusunun, yaşanan kaosun sorumlusunun kaçak saray olduğunun farkında. İşte
kaçak saray böyle sıkışmış bir dönemdeyken, onun elini rahatlatacak açıklama
yine Deniz BAYKAL’dan geliyor.
Herkes
ülkede bir hükümet kurulamamasının ve seçimlerin tekrar edilmesinin Recep
Tayyip ERDOĞAN’ın bir planı olduğuna adı gibi eminken, Baykal çıkıp; “Erdoğan
seçimden değil, koalisyondan yanaydı” diyor. Yani Baykal’a göre, Erdoğan
koalisyon istiyordu ama kendi partisi dahil diğerleri hükümet kurmayarak, Erdoğan’ı
erken seçime mecbur bıraktı. Seçimlerin ardından yaptığı gibi bir kere daha Erdoğan’ın
imdadına yetişiyor, elini rahatlatıyor ve kendi genel başkanını da boşa
düşürmüş oluyor.
Yapılacak
seçimde tablo aşağı yukarı, 7 Haziran seçimlerinin sonucu gibi olacaktır. Çok
değişen bir şey olmayacak belki ama CHP yönetimi artık Baykal’ı vekil adayı göstermeyerek,
makûs talihinde büyük bir değişiklik yapabilir. Bu insanlık için küçük ama CHP
için büyük bir adım olacaktır.