24 Şubat 2017 Cuma

Antalya'nın Fethi Kutlaması Neden Şimdi?

     Antalya Valisi Münir Karaloğlu, dün (23 Şubat 2017) düzenlediği basın toplantısıyla Antalya’nın Selçuklular tarafından fetih edildiği tarih olan 5 Mart gününü görkemli bir şekilde kutlayacaklarını ilan etti.

    810 yıldır hiç kutlanmamış olan bu günü kutlamak nereden icap etti? 810 yıl sonra şehri kimden kurtarıyorsunuz? Gemileri Kaleiçi’nden mi yürüteceksiniz? Amaç nedir?
  
   Hiç kuşkusuz bu kutlamaların amacı AKP’nin yeni rejim inşasının bir parçası olmasıdır. AKP eski rejimi yani Cumhuriyeti tasfiye ederken onun ritüelleri yerine kendi ritüellerini koymaya çalışıyor. AKP’nin 15 Temmuz’u saymazsak büyük bir “zaferi” ve bayramları olmadığı için şimdilik geçmişin ipine sarılıyor.  Tabi önemli bir başka noktada referandum  süreci. AKP’nin referandumdan evet çıkarması için büyük oranda milliyetçi seçmenin oyuna ihtiyacı var. Bu süreçte onların gözüne hoş görünecek işler yapmak zorundalar. Kürt illerinde yeniden savaşı kışkırtarak batı da da fetih tarzı etkinliklerle milliyetçilere hoş görünecek işlerle onları kendi safına çekmeye çalışacak.

    Fetih gösterisinin mezhepsel bir içerikle siyasal İslamcı bir gösteriye ve Recep Tayyip Erdoğan şovuna dönüşeceği de çok açık. Erdoğan, cumhuriyeti yıkan yeni Türkiye’nin fatihi olarak belleklere kazınmaya çalışılacak.

    Bir de işin ekonomik boyutu var hem ülke hem de Antalya ekonomisi çöküş sinyalleri veriyor. Antalya’nın 2016 yılı sonu ekonomik verilerine kısaca bakarsak ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Antalya Ticaret ve Sanayi Odasının 2016 yılı verilerine göre Antalya ekonomik olarak her açıdan geri gidiyor. İşte rakamlarla Antalya’nın durumu:

ü  Kente gelen turist sayısı yüzde 44 azalarak 10 milyondan 6 milyona geriledi
ü  SGK’lı çalışan sayısı yüzde 9,5 azalarak 586 binden 530 bine geriledi
ü  SGK’lı esnaf sayısı yüzde 3,6 azalarak 94 bin 900’de 91 bin 400 geriledi
ü  Ödenen çeklerin oranı yüzde 13,3 düşerek 24 milyar TL’den 20 milyar 800 milyona geriledi
ü  Karşılıksız çeklerin oranı yüzde 21 artışla 1 milyar 162 milyon TL’den  1 Milyar 407 milyon TL’ye yükseldi.
ü  Karşılıksız çeklerin oranı yüzde 41 artışla 4,8’de 6,8 ‘e yükseldi.
ü  Takipteki krediler yüzde 31 artışla 1 milyar 729 milyon TL’den 2 milyar 261 milyon TL’ye yükseldi.
ü  Yaş sebze meyve ihracatı yüzde 21.2 düşüşle 318 milyon dolardan 251 milyon dolara geriledi.
ü  İhracat yüzde 3 düşüşle 913 milyon dolardan 885 milyon dolara geriledi.

     2017’nin 2016’dan daha kötü olacağı aşikar. Yani şu anda Antalya’da kutlama yapılacak bir durum yok. Ama AKP ve saray iktidarı ülkeyi getirdikleri noktayı saklamak için geçmişin ihtişamıyla halkı avutmaya çalışıyor. Her gün yoksullaşan, evlerine gitmek için saatlerce otobüs duraklarında bekleyen, sokaklarında mültecilerin, dilencilerin kol gezdiği, güvenlik endişesiyle turistlerin gelmediği, işyerlerinin birbir kapandığı Antalya’yı fetih şovuyla maskelemeye çalışıyorlar.   Ama mızrak çuvala sığmıyor Antalya, her geçen gün kötüye gidiyor. 

     Bu kötü gidişe çözüm bulmak yerine kenti yönetenler hamasi işlerle uğraşıyor.
Ekonomi kötü diye diş macununa bile vergi koyanlar, halka dolar bozdurun diyenler, emekçilere zorla bireysel emeklilik dayatanlar parayı fetih şovlarında har vurup harman savuruyorlar.

   Oysa, Hitit,Likya, Pamphilya, Bergama,Roma,Bizans,Selçuklu,Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiye’sinin izlerini taşıyan bu kent  fetih şovundan daha iyilerini hak ediyor.