Antalya Valisi Münir Karaloğlu, dün (23 Şubat 2017) düzenlediği
basın toplantısıyla Antalya’nın Selçuklular tarafından fetih edildiği tarih
olan 5 Mart gününü görkemli bir şekilde kutlayacaklarını ilan etti.
810 yıldır hiç kutlanmamış olan bu günü kutlamak
nereden icap etti? 810 yıl sonra şehri kimden kurtarıyorsunuz? Gemileri Kaleiçi’nden
mi yürüteceksiniz? Amaç nedir?
Hiç kuşkusuz bu kutlamaların amacı AKP’nin yeni
rejim inşasının bir parçası olmasıdır. AKP eski rejimi yani Cumhuriyeti tasfiye
ederken onun ritüelleri yerine kendi ritüellerini koymaya çalışıyor. AKP’nin 15
Temmuz’u saymazsak büyük bir “zaferi” ve bayramları olmadığı için şimdilik
geçmişin ipine sarılıyor. Tabi önemli
bir başka noktada referandum süreci. AKP’nin
referandumdan evet çıkarması için büyük oranda milliyetçi seçmenin oyuna
ihtiyacı var. Bu süreçte onların gözüne hoş görünecek işler yapmak zorundalar.
Kürt illerinde yeniden savaşı kışkırtarak batı da da fetih tarzı etkinliklerle
milliyetçilere hoş görünecek işlerle onları kendi safına çekmeye çalışacak.
Fetih gösterisinin mezhepsel bir içerikle siyasal İslamcı
bir gösteriye ve Recep Tayyip Erdoğan şovuna dönüşeceği de çok açık. Erdoğan, cumhuriyeti
yıkan yeni Türkiye’nin fatihi olarak belleklere kazınmaya çalışılacak.
Bir de işin ekonomik boyutu var hem ülke hem de
Antalya ekonomisi çöküş sinyalleri veriyor. Antalya’nın 2016 yılı sonu ekonomik
verilerine kısaca bakarsak ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Antalya
Ticaret ve Sanayi Odasının 2016 yılı verilerine göre Antalya ekonomik olarak
her açıdan geri gidiyor. İşte rakamlarla Antalya’nın durumu:
ü Kente
gelen turist sayısı yüzde 44 azalarak 10 milyondan 6 milyona geriledi
ü SGK’lı
çalışan sayısı yüzde 9,5 azalarak 586 binden 530 bine geriledi
ü SGK’lı
esnaf sayısı yüzde 3,6 azalarak 94 bin 900’de 91 bin 400 geriledi
ü Ödenen
çeklerin oranı yüzde 13,3 düşerek 24 milyar TL’den 20 milyar 800 milyona
geriledi
ü Karşılıksız
çeklerin oranı yüzde 21 artışla 1 milyar 162 milyon TL’den 1 Milyar 407 milyon TL’ye yükseldi.
ü Karşılıksız
çeklerin oranı yüzde 41 artışla 4,8’de 6,8 ‘e yükseldi.
ü Takipteki
krediler yüzde 31 artışla 1 milyar 729 milyon TL’den 2 milyar 261 milyon TL’ye
yükseldi.
ü Yaş
sebze meyve ihracatı yüzde 21.2 düşüşle 318 milyon dolardan 251 milyon dolara
geriledi.
ü İhracat
yüzde 3 düşüşle 913 milyon dolardan 885 milyon dolara geriledi.
2017’nin 2016’dan daha kötü olacağı aşikar. Yani şu
anda Antalya’da kutlama yapılacak bir durum yok. Ama AKP ve saray iktidarı
ülkeyi getirdikleri noktayı saklamak için geçmişin ihtişamıyla halkı avutmaya
çalışıyor. Her gün yoksullaşan, evlerine gitmek için saatlerce otobüs
duraklarında bekleyen, sokaklarında mültecilerin, dilencilerin kol gezdiği,
güvenlik endişesiyle turistlerin gelmediği, işyerlerinin birbir kapandığı
Antalya’yı fetih şovuyla maskelemeye çalışıyorlar. Ama mızrak
çuvala sığmıyor Antalya, her geçen gün kötüye gidiyor.
Bu kötü gidişe çözüm
bulmak yerine kenti yönetenler hamasi işlerle uğraşıyor.
Ekonomi kötü diye diş macununa bile vergi koyanlar,
halka dolar bozdurun diyenler, emekçilere zorla bireysel emeklilik dayatanlar
parayı fetih şovlarında har vurup harman savuruyorlar.
Oysa, Hitit,Likya, Pamphilya, Bergama,Roma,Bizans,Selçuklu,Osmanlı
ve Cumhuriyet Türkiye’sinin izlerini taşıyan bu kent fetih şovundan daha iyilerini hak ediyor.